ÜYE GİRİŞİ ÜYE OLMAK İÇİN ALTTAKİ LİNK İ TIKLA

ERZİN

 Erzin'in, Fatih Sultan Mehmet ile Uzun Hasan arasında 1473 yılında yapılan Otlukbeli Savaşından sonra, Doğu'dan gelen Türk Boyları tarafından kurulduğu; adının da Orta Asya'da Tannu (Tanrı) Dağları civarında bulunan
(Tannu Ola) Erzin Şehrinin isminden geldiği ileri sürülmektedir. Erzin; 1906 yılında mutasarrıflık olmuş, ancak 1909 yılında Bucak haline dönüştürülmüştür. 11/07/1939 tarihinde de Adana'dan ayrılarak Hatay İline bağlanmıştır. Erzin İlçesi çevresinde 3500 yıl öncesine kadar uzanan İsos Harabeleri, Su Kemerleri, Romalılar ve Persler'e ait mezarlar,
 Kilise ve Kale Kalıntıları ile geçmişini simgeleyen tarihi eserler bulunmaktadır. Birinci Dünya Savaşından sonra Erzin, Fransız ve Ermenilerin işgaline uğramış, 4 yıl kadar bunların işgalinde kalmış ve 8 Ocak 1922 tarihinde İstiklaline kavuşmuştur. Bu tarih İlçenin Kurtuluş Günü olarak kutlanmaktadır.
 ERZİN İLÇE COĞRAFYA
 İlçe Doğu Akdeniz'de İskenderun Körfezinin kuzeyinde olup, Amanos Dağlarının Batı eteklerindeki düzlüğe kurulmuştur. İlçenin yüzölçümü takriben 280 Km2'dir. İlçe Merkezi; denizden 14 km.içeride, 160 metre yüksekliktedir. Batı'da Ceyhan, Güney'de Dörtyol İlçeleri, Doğu ve Kuzey'de Osmaniye İli ile komşu bulunmaktadır. İlçede yaklaşık olarak 7763 hektar orman arazisi mevcuttur.
 ERZİN İLÇE İKLİM VE BİTKİ ÖRTÜSÜ
 Bitki Örtüsü İlçenin doğusunda bulunan ormanlarda genel bitki örtüsü makilerdir. İklim Akdeniz İklimi hakimdir.
 ERZİN İLÇE NÜFUS
 Adrese Dayalı Nüfus Tespitine göre; İlçenin nüfusu 39.279.dur. Bunun 30.137'si İlçe Merkezinde 9.142'si Köylerde yaşamaktadır.
 ERZİN NÜFUSU İLÇE MERKEZİ
30.571 KÖYLER 9.657 TOPLAM 40.288 Köylerin nüfusları alfabetik sıraya göre şöyledir. Aşağıburnaz 264, Başlamış 1.483, Gökdere 2019, Gökgöl 301, Kızlarçayı 1.126, Kuyuluk 466, Turunçlu 611, Yeşiltepe 1.048, Yoncadüzü 1.311, Yukarıburnaz 513’tür.
 NÜFUSUN KÖYLERE DAĞILIMI AŞAĞIBURNAZ 264 BAŞLAMIŞ 1583 GÖKDERE 2119 GÖKGÖL 301 KIZLARÇAYI 1226 KUYULUK 466 TURUNÇLU 711 YEŞİLTEPE 1048 YONCADÜZÜ 1411 YUKARIBURNAZ 528 TOPLAM 9.657
 ERZİN İLÇE ULAŞIM
 İLÇEMİZ ERZİN'E ULAŞIM Erzin ulaşım açısından oldukça elverişli bir konuma sahiptir. E–91 karayolunun ilçe merkezine 3 km mesafede geçmesi ulaşımını kolaylaştırmaktadır. Kasabada ulaşım Antakya firmaları tarafından düzenledikleri otobüs seferleriyle sağlanmaktadır. İşletmelerin yazıhaneleri kasaba’da kurulmuşlardır. Başta İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyük merkezler olmak üzere ülkenin değişik yerlerine rahatça ulaşım sağlanmaktadır. Kasabanın ekonomik faaliyetleri bakımından karayolu ulaşımı önemlidir. Erzinin 15 km batısında İskenderun-Tarsus demiryolunun hattı geçmektedir. Trenle seyahat etmek isteyen yolcular
 10 km mesafedeki Dörtyol istasyonu başta olmak üzere çevredeki istasyonlara önceden giderek trene binmektedirler. Ancak kasabada tren yolculuğu istasyonun uzakta olması nedeniyle çok sık tercih edilen bir ulaşım aracı değildir. İnceleme alanımıza en yakın hava limanı 90 km mesafede Adana ilindedir. Hava yolunu tercih eden yolcular, Adana’ya giderek oradan istediği merkezlere ulaşabilmektedirler. Kasabadan minibüslerle her gün düzenli olarak
 Dörtyol, İskenderun, Osmaniye ve Adana’ya karşılıklı seferler yapılmaktadır Seferler daha çok. İl merkezine Antakya 105 km, Adana’ya 90 km., Osmaniye’ye 30 km, Ceyhan’a 45 km ve Dörtyol’a 15 km yapılmaktadır. Kasabada şehir içi yollar asfalt, beton ve parke taşlarıyla kaplanırken, köylerle olan ulaşım asfalt yollarla sağlanmaktadır. Yollar kışın dahil ulaşıma açıktır. Kasabadan köylere her gün
düzenli olarak karşılıklı minibüs seferleri düzenlenerek ulaşım rahat bir şekilde sağlandığı belirtilmektedir ( Erzin Belediyesi Garaj Müd Verileri). Ulaşım ve haberleşme faaliyetleriyle ilgili ele alacağımız diğer bir konu PTT. ve telefon hizmetleridir. Merkezde telefon abone sayısı 6382, köylerin tamamına telefon hizmeti verilmektedir. Haberleşme 8876 abone kapasiteli santrale rahat bir şekilde yapıldığı ve Postaların günlük olarak kasabaya gelip gittiği belirtilmiştir (Türk Telekom ve Ptt Müdürlüğü Verileri) Ayrıca Ulasal gazeteler ve mecmualar ilçe merkezine günlük olarak ulaşabilmektedir.
 ERZİN İLÇE TURİZM
 İSSOS ANTİK KENTİ İssos, binlerce yıldan beri değişik söylencelere tanıklık etmiş olup, Akdenizin doğu kesiminde ve dolayısıyla Erzin sınırları içerisinde yer alır. Şehrin sahipsiz kalıntılarına Erzin'e 7 km mesafedeki İstasyon Mevkiinde rastlamak mümkündür. Mezopotamya'yı Yunan kültürüne, Anadoluyu İslam Ülkelerine bağlayan merkez konumundaki İssos ; Bizans, Geç Hitit, Selaukos, Pers ve Osmanlı İmparatorluğuna ev sahipliği yapmıştır. Bölgesel olarak çok önemli bir konuma sahip olmasına rağmen günümüzde işlevsiz günlerini yaşıyor, hem de sessizce. Oluşumu itibariyle mimari özelliği, kendinden sonraki zamanlara öncülük eden bir özelliğe sahip olan
 İssos kalıntılarının içinde 1-2 km. uzunluğunda, yüksekliği ise yer yer 7-8 m olan ve hala ayakta kalmayı başaran su kanalları bulunuyor. Akdeniz'e Cenevizli gemicilere Nur Dağlarının eteklerinden su iletme projesinin ürünüdür, bu su kanalı. Büyük İskender'in zaferleriyle sonuçlanan M.Ö 333 yılında Pers kralı III. Darius'la yaptığı büyük bir savaşa sahne olan bölge asıl altın çağını Roma döneminde yaşamış ve bu zamandaki imar faaliyetleriyle yeni bir kimlik kazanmıştır.
 Ayakta kalmaya çalışan kalıntıların önemli bir kısmı metrelerce toprak altında kalmış ve ciddi bir kazı çalışmasını bekler duruma gelmiş fakat arazinin volkanik yapısı, deprem ve denizden esen rüzgarlarla gelen kumlar gibi doğal zararların yanı sıra bu değerli kalıntılara esas büyük darbeleri içinden geçen yollar ve çevre yerleşim birimleri vermiş, her ne kadar bölge sit alanı olarak ilan edilse de yağmalar önlenememiştir. Günümüzde tiyatrosu, spor kompleksi, sütunlu caddeleri, hamamı, tapınakları, su sarnıçları, mezarlıkları ve sahildeki iskelesi kaderine terkedilmişliğin hüznünü yaşamaktadır.
 ERZİN İLÇE İÇMELER VE KAPLICALAR
İÇMELER VE KAPLICALAR İlçemizin 3 km doğusunda yer alan Erzin içmeleri özellikle yaz aylarında iç turizme hitap eder. 150 yatak kapasiteli Belediye Moteli ile şahıslara ait pansiyonlar artan talebi karşılamakta güçlük çekmektedir. Çevre,maki ve meşe-çam karışık bir orman örtüsü ile kaplıdır. Sıcaklığı 24 derece, pH sı 6,7 olan Erzin İçme Suları bikarbonatlı, sülfatlı, magnezyumlu, kalsiyumlu, karbondioksitli ve bromürlü bir bileşime sahiptir.İçme kürlerine elverişli olan bu sular sindirim sistemi hastalıkları,böbrek ve idrar yolları rahatsızlıkları ve metabolizma bozukluklarına olumlu etki yapar. Kaplıca ve içme sularımızın sağlık etkinliklerinin (olumlu etki yaptıkları hastalıkların) İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi,
Tıbbi Ekoloji ve Hidroklimatoloji Ana Bilim Dalı Başkanlığınca (Çekmece-Nükleer Araştırma Enstitüsü) ile işbirliği içinde yapılmaktadır. Yılın 12 ayı hizmet veren Belediye Motelimizdeki mükemmel ortam tatile gelen tüm turistlerin beğenisini kazanmış ve yeni misafirlerini ağırlayacak olmanın heyecanını hiç bir zaman kaybetmemiştir.
 BİRİNCİ DERECEDE ÖNEMLİ VE ÖNCELİKLİ KAPLICALAR
 Bu bölümde, birinci derecede öncelikli kaplıca kaynakları tek tek ele alınarak inceleme konusu yapılmıştır. Böylece bu kaynaklarla ilgili bulunan kuruluş ve kurumların işletmelerin, olan ve proje yapımcılarının, yatırımcıların ve bilim kurumları ile doktorların ilk temel bilgileri elde etmesi ve ön karar vermelerinin çabuklaştırılması amaçlanmıştır. Bu amaçla, birinci derecede öncelikli kaynakların her biri 6 başlık altında fizik – kimyasal özellikleri, etkili oldukları hastalıklar, akım değerleri ve banyo kapasiteleri, ana alt ve üst yapı ve planlama durumlarına göre incelenerek mevcut, geleceğe dönük kullanım biçimleri yorumlanmıştır. Kaplıca ve içme sularının olumlu etki yaptığı başlıca hastalıklar ise aşağıda belirtilmiş ve numaralanmıştır. Dolayısı ile kaynak sularının sağlık etkenlerinin belirlenmesinde, hastalık adı yerine numara yazılarak ifade edilmiştir.
 Bu numaralama sistemi birinci derecede öncelikli içme suları ile 2. derecede öncelikli kaplıca kaynakları için de kullanılmıştır. 1- Romatizmal hastalıklar 2- Deri hastalıkları 3- Kan dolaşımı ve kalp hastalıkları 4- Solunum yolu hastalıkları 5- Kadın hastalıkları 6- İç salgı sistemi rahatsızlıkları 7- Sinir sisteminin uyarılması 8- Sindirim sistemi hastalıkları 9- Böbrek ve idrar yolları hastalıkları 10- Göz hastalıkları 11- Hastalık ve ameliyat sonrası rahatsızlıklar 12- Kemik ve kireçlenme rahatsızlıkları 13- Metabolizma bozuklukları Kaplıca ve içme sularımızın sağlık etkinliklerinin (olumlu etki yaptıkları hastalıkların) belirlenmesinde İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi, Tıbbi Ekoloji ve Hidroklimatoloji Kürsü ile Turizm ve Tanıtma Bakanlığı arasında düzenlenen bir protokol uyarınca hazırlanan. “Türkiye Maden Suları Analiz Raporları” adlı yayın ile 1970 yılında M.T.A. Enstitüsünce yayınlanmış bulunan “Türkiye Şifalı Suları” adlı yayından yararlanılmıştır.
 Araştırma ve yayın giderleri turizm ve Tanıtma Bakanlığınca karşılanan ve bu kitabın yazarının yönetim sorumluluğunda sürdürülen çalışmalar 1972 yılında başlatılmış ve 1976 yılında tamamlanmıştır. Dört yıl süren bu çalışmalar sonucunda kaplıca ve içme sularımızın “Tam analizleri” yapılmış sonrada bu raporlar değerlendirme notları ile birlikte kitaplar haline getirilerek yayınlanmıştır. Bilindiği üzere 1593 Sayılı Hıfzıssıhha Kanunu uyarınca kaplıca ve sularının, bir başka deyişle sıcak ve soğuk maden sularının ve bunların tanımlarına giren diğer hidromineral sular ve deniz sularının tıbbi değerlendirilmesi ve sağlık etkenliklerinin belirlenmesinden Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı sorumludur. Kaplıca ve içme sularının tıbbi değerlendirilmelerinin yapılabilmesi için bu suların önce “yarım” veya “tam” analiz raporlarının hazırlanması gerekir.
 Ancak bu raporlar elde edildikten sonra, söz konusu kaplıca veya içme kaynak suyunun hangi hastalık veya rahatsızlıkların giderilmesinde olumlu etki yaptığı “indikation” veya olumsuz etki yaptığı belirlenir. Dolayısı ile kaplıca-içme sularının analizi, tıbbi değerlendirmesi ve sağlık etkenliklerinin belirlenmesinde ilk başvurulacak kurum illerde Sağlık ve Sosyal Yardım Müdürlüğü, merkezde ise Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığıdır. Ancak, uluslar arası kaplıcalar birliğinin (F.İ.I.E.C.) öngördüğü kurallara göre kaplıca ve içme sularının tıbbi değerlendirmesinde “tam analiz” yöntemlerine göre hazırlanmış maden suyu analiz raporlarının esas alınması gerekmektedir.Oysa Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığınca tam analiz yöntemi uygulanarak kaplıca ve içme suları analiz raporları henüz yapılmamaktadır. Aslında bu eksikliğin biran önce giderilmesi gerekmektedir. Ülkemizde kaplıca ve içme suları ile ilgili tam analiz raporları ise bildiğiniz kadarı ile yalnız
İst. Ünv. Tıp Fakültesi Tıbbi Ekoloji ve Hidroklimatoloji Ana Bilim Dalı Başkanlığınca (çekmece-nükleer Araştırma Enstitüsü ile iş birliği için) yapılmaktadır. Bu nedenle kaplıca ve içme suları ile ilgili tam analiz yaptırma ihtiyaç duyan kişi veya kurumların yukarıda adı belirtilen kuruma başvurmaları gerekmektedir. Ancak, deniz, kaplıca ve içme suları ile ilgili tedavi amaçlı, planlama ve proje çalışmaları ve bu çalışmalar sonucunda belirlenecek tedavi tesislerinin tür ve kapasitelerinin tam ve doğru olarak belirlenmesi için el altında bulunması gereken verilerden birtaneside “tam analiz” raporlar olduğundan, öncelikli kaplıca ve içme sularınızın tam analiz raporlarına bu kitap kapsamında özellikle yer verilmiştir. Yukarıdaki açıklamaların ışığında, kitapta yer alan analiz raporları ile ilgili “tıbbi değerlendirmeler” genel bir çerçeve içinde sunulmuştur.
Fiziksel sınıflandırma kapsamında yer alması gereken radyo aktif özellikler ise, (fiziksel sınıflandırmaya gerek duyulmadığı için) kimyasal sınıflandırma bölümünden sonra ayrıca belirtilmiştir. Maden suyunda bulunmadığı halde, analiz raporunda ismi yazılı elementlere ise rapor kapsamında yer verilmemiştir. BİRİNCİ DERECEDE ÖNEMLİ VE ÖNCELİKLİ İÇME KAYNAKLARI
 Bu bölümde yöre, bölge ve ülke ölçeğinde önem taşıyan 10 adet içme kaynağı, ayrı ayrı ele alınarak incelenmiştir. Yer ve Konum, Fizik-Kimyasal Özellikler ve etkili olduğu hastalıklar Kaynak emniyeti ve yerleşme durumu Alt-üst yapın durumu, Genel değerlendirme, Gibi beş ayrı başlık altında incelenen bu kaynaklar alfabetik sıraya göre aşağıda belirtilmiştir. 1-Ankara-AYAŞ İÇMELERİ 2-Bolu-DERDİL İÇMELERİ 3-Hatay-ERZİN İÇMELERİ 4-İstanbul-TUZLA İÇMELERİ 5-İzmir- URLA İÇMELERİ 6-Kahramanmaraş-EKİNÖZÜ İÇMELERİ 7-Kayseri-YEŞİLHİSAR İÇMELERİ 8-Mersin- MERSİN İÇMELERİ 9-Muğla-SULTANİYE İÇMELERİ 10-Rize- ANDON İÇMELERİ Bu kaynaklarla ilgili tıbbi değerlendirmelerde yapılmıştır. Bu kaynaklarla ilgili tıbbi değerlendirmelerde aynı kaynaklardan yararlanılmıştır. (B.knz.sayfa 167) bu hastalık isimleri yerine numaralar kullanılmıştır. Bu kaynaklar ayrıca ilgili harita üzerinde de gösterilmiştir.
 3) HATAY –ERZİN İÇMESİ
 Yer ve Konumu Erzin İçmesi, Dörtyol İlçesi yeşilkent sınırları içerisinde, Dörtyol-Adana yoluna 11,5 km uzaklıktadır. İçme kaynağının 1,5 km doğusunda ise Erzin Ilıcası yer alır. Fizik-Kimyasal Özellikleri ve Etkili Olduğu Hastalıklar Sıcaklık 234 ....,PH değeri ise 6,7 olan Erzin içme suları Bİ Karbonatlı, Sülfatlı, Mağnezyumlu, Kalsiyumlu, Karbondiyoksitli, Bromürlü birleşime sahiptir. İçme kürlerine elverişli olan bu sular, “8,9,13” numaralı hastalıklara olumlu etki yapar. Kaynak Emniyeti ve Yerleşme Durumu Kaynak emniyeti alanları korunmuştur. Kaynak çevresinde yeni yapılanma ve gelişmeler için uygun araziler vardır. Çevre maki ve meşe- çam karışık, seyrek dokulu bir orman örtüsü ile kaplıdır. Alt-Üst Yapı Durumu Ulaşım durumu yeterlidir.
İçme merkezinde su, elektrik ve PTT hizmetleri vardır. Mevcut konaklama tesisleri vasıflı olmamakla birlikte yeterlidir. Ancak kaynak sularında geçici bir kirlenme görünmüştür. Genel Değerlendirme İçme Merkezinin 1/1000 ölçekli imar planı yapılmıştır. Plan uyarınca içme merkezinin aşamalı olarak geliştirilmesi gerekmektedir. İçme suyunun kullanma hakkı Yeşilkent Belediyesine aittir. Bölge ölçeğinde önem taşıyan Erzin- İçme merkezinin, imar planında ön görülen yatırımlara kavuşturulması yerel idarelerce desteklenmeli ve hızlandırılmalıdır.
BURNAZ BARAJI İlçemize 22 km. mesafedeki Burnaz Plajımız , sadece Erzin'e değil yakın çevredeki pek çok yerleşim birimindeki insanımıza şuan için günübirlik olarak hizmet verilmeye başlanmıştır. Sahilimiz 6 km. uzunluğunda ve 1 km. genişliğinde eşine az rastlanır bir kumsal alana sahiptir. Sahil kenarımızda bulunan 412.320 m2 lik alanın Maliye Bakanlığı Milli Emlak Genel Müdürlüğünden kiralayarak kamping Alanı olarak ve günübirlik turizm alanı olarak halkımızın hizmetine sunulması için imar çalışmaları tamamlanmıştır. Ama ne yazıkki çıkar çevreleri tarafından rant sağlamak için burası değerlendirme dışı kalarak bölge halkı tam anlamıyla eski düzeninden çok uzakta ve sadecegünü birlik kullanım için plajı kullanmaya mecbur bırakılmıştır. Kiralamış olduğumuz bu alan içerisine imara uygun ve tek tip prefabrik evler yapılmaya başlanmıştır.
 ERZİN İLÇE EKONOMİ
 ERZİN İLÇE TARIM
 İlçede sulu tarıma 1968 yılında açılan sondaj kuyuları ile yeraltı sularından yararlanılarak başlanılmıştır. DİKİLİ ALAN ÜRÜN VE ÜRETİM MİKTARLARI Narenciyede meyve vermeyen ağaç sayısı ise 661.632’dir. Zeytinde ise bu rakam 557.000’dir. İlçede 2001–2008 yılı içerisinde İlçe Tarım Müdürlüğü tarafından Özel İdare Müdürlüğü destekli 756.590 adet zeytin fidanının dağıtımı yapılmıştır. Dikimi yapılan fidanların büyük çoğunluğu henüz verim aşamasında değildir. (Dikimi yapılıp kuruyan fidanlar da toplama dâhildir.)
 ERZİN İLÇE SANAYİ VE TİCARET SANAYİ VE TİCARET
 İlçede sanayi gelişmemiştir. Sadece küçük çaplı oto tamir ve bakım atölyelerinin faaliyet gösterdiği küçük sanayi sitesi faaliyettedir. Erzin Ticaret ve Sanayi Odası verilerine göre; Tarım ve Madencilik meslek grubunda 49 üye, İnşaat meslek grubunda 23 üye, Toptan ve Perakende Satıcılar meslek grubunda 37 üye, Akaryakıt ve Ulaştırma meslek grubunda 46 üye, İmalat ve Hizmetler meslek grubunda 42 üye olmak üzere toplamda 197 işletme faaliyettedir.
http://organikersag.blogspot.com.tr/